Daikin

Üstün teknolojik ürünlerinin yanı sıra çevreci kurum kültürü doğrultusunda üretimlerde bulunan dünya iklimlendirme devi Daikin, daha önce ücretsiz olarak sektöre sunduğu kendisine ait patentlerin sayısını arttırıp, kullanımındaki ön onay koşulunu da kaldırarak tarihi bir adım daha attı. Karmaşık süreçleri ortadan kaldıran, patentlere hızlı ve kolay erişim sağlayan bu karar; halen dünyanın en önemli sorunlardan biri olan küresel ısınmanın önlenmesine katkı için çok önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Daikin, 1 Temmuz 2019 tarihinde bir bildiri* ile duyurduğu bu hamlesiyle mucidi olduğu tümüyle çevreci soğutucu akışkan R-32’nin klimalarda kullanımını, dünya çapında yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Hem soğutucu akışkan hem de kompresör üreticisi olarak dünyada tek olan Daikin, üstün uzmanlığıyla sektörün öncülüğünü yapıyor. “Çevre dostu uygulamaların hayata geçirilmesinde lider şirket olmak” başlıklı kurumsal felsefesini uygulayan Daikin, küresel ısınmayla ilgili sorunların giderilmesine ilişkin yapılan çalışmalara altın bir tuğla koyuyor. 

2012 yılında dünyanın ilk R-32’li ev tipi klimasını Japonya’da piyasaya süren Daikin, o günden sonra 60’dan fazla ülkeye R-32’li ev tipi ve ticari tip ekipman arz etti. Daikin, 2011 yılında R-32’nin diğer üreticiler tarafından kullanımını kolaylaştırmak için gelişmekte olan ülkelere sahip olduğu 93 adet patent için ücretsiz erişim sağladı. Bununla yetinmeyen Daikin, R-32’nin küresel olarak kullanımını teşvik etmek amacıyla 2015 yılında bu patentlere olan ücretsiz erişimi dünya çapına yaydı**. Bugün, sektörde yer alan pek çok üretici R-32’li cihaz üretimini gerçekleştiriyor, bu alandaki talep ve ilgi her geçen gün artış gösteriyor. Daikin sadece ev tipi klimalarda değil; ısı pompası ve soğutma gruplarında (chiller) da ilk R32’li ürünleri piyasaya sunan şirket olarak biliniyor.

Daikin, şimdi ücretsiz ve ön onaysız olarak R-32’nin kullanımı ile ilgili sahip olduğu patentleri*** bütün dünya ile paylaşmanın gururunu taşıyor.

Daikin Türkiye ise 2015 yılında, R-32’li klimaları piyasaya sürerek Türkiye’de de bir ilki gerçekleştirdi. Sektörde devrim niteliğinde olduğu için Reform 32 adını verdiği R-32 gazını ürünlerinde ilk kullanan marka olan Daikin, 2018 yılından beri Sakarya’da yer alan fabrikasında 15 milyon Euro’luk yatırımla R-32 soğutucu akışkanlı split klima üretmeye başladı. Yatırımın 7 milyon Euro’luk ilk bölümünü 2018 yılında tamamlayan Daikin Türkiye, ihracat yaptığı ülke sayısının artmasıyla birlikte yeni talepleri karşılamak için yatırımını genişletti ve 8 milyon Euro’luk ikinci ayağı da 2019 yılının ilk çeyreğinde tamamladı. Bu yatırımla üretim kapasitesini iki katına çıkarmış oldu. 

Daikin Türkiye, ev tipi split klima ürün gamının tamamı için R-32 dönüşümünü tamamlamak üzere. Şirket, bu yıl içinde ev tipi split klima ürün gamının tümünün R-32’li olmasını planlıyor.
 

Antartika üzerindeki ozon tabakasındaki deliğin tespitiyle birlikte hükümetler bu alanda bazı tedbirler almaya ihtiyaç duydu ve 1987 yılında ozon tabakasını incelten maddelere ilişkin olarak Montreal Protokolü kabul edildi. Ekim 2016 yılında ise iklimlendirmede kullanılan hidroflorokarbonların (HFC) küresel ısınma etkilerini sistematik olarak azaltmayı amaçlayan Kigali Değişikliği’ne imza atıldı. 2019 yılında yürürlüğe giren değişikliği onaylayan ülkeler, günümüzde yaygın olarak kullanılan soğutucu akışkanları, daha düşük çevresel etkiye sahip olan soğutucu akışkanlarla değiştirmek için çalışıyorlar. Bu bağlamda R-32, klima ve ısı pompası ekipmanlarının çevresel etkilerini azaltmaya yardımcı olabilecek birçok avantajıyla dikkat çekiyor.

R-32, ozon tabasına zarar vermeyen ve R-410A soğutucu akışkanının sahip olduğu küresel ısınma potansiyeli (GWP) değerinin üçte birini taşıyan soğutucu akışkan olarak önem kazanıyor. R-410A’ya göre daha yüksek enerji verimliliğine sahip olan R-32 kolayca tedarik edilebiliyor. Bunun yanı sıra tek bileşenli bir soğutucu akışkan olduğu için geri dönüşümü ve yeniden kullanımı çok daha kolay oluyor. Bütün bu sebeplerden dolayı Daikin, birçok bölgede çevresel etkiyi azaltmada R-32’nin uygun bir soğutucu akışkan olduğuna inanıyor.
 

• R32’nin en büyük avantajı, R-410A’ya göre daha çevreci olması. İki gaz da ozon tabakasına zarar vermiyor ancak küresel ısınma potansiyeli (GWP) R-32’de R-410A’ya göre üçte bir oranında (GWP R-410A:2088 R-32:675).
• Klima ve ısı pompaları için R-410A ile kıyaslandığında R-32 ortalama olarak yüzde 6 daha yüksek enerji verimliliği sağlıyor.
• R-410A’ya göre daha az soğutucu akışkan kullanımı sağlanabildiğinden daha kompakt tasarım mümkün hale geliyor, yani dış ünite boyutlarının küçülmesi sağlanıyor.
• R-32 tek bileşenli bir akışkan olduğu için geri dönüşümü ve yeniden kullanımı kolay bir gazdır. Bu özellik servis ve bakım açısından da kullanıcıya kolaylık sağlıyor.
• Avrupa’da 2025 yılından itibaren yeni cihazlar için 3 kg’dan daha az soğutucu akışkan içeren tekli split klimalarda R-410A kullanımı, R-410A’nın küresel ısınma potansiyeli değerinin yüksek olmasından dolayı ‘F Gaz Yönetmeliği’ gereğince yasaklanıyor. Daikin yaptığı AR-GE faaliyetleri sonucunda R-32 gazının klima ve ısı pompaları için en uygun soğutucu akışkan olduğuna karar verdi.
• Eğer mevcut tüm kullanılmış R-410A gazlar, R-32 ile değiştirilmiş olsa idi; hidroflorokarbon gazlarının etkisi 800 milyon ton CO2 azaltılmış olacaktı. Bu oran Amazon Yağmur Ormanları tarafından sağlanan yıllık karbon emiliminin yaklaşık yüzde 50’sine eşittir.
• Aralık 2018 itibariyle sadece Daikin 60’dan fazla ülkede 17 milyondan fazla R-32’li klima ve ısı pompasının satışını gerçekleştirdi.
• Diğer üreticilerle birlikte tüm dünyada 68 milyondan fazla R-32’li klimanın satıldığı tahmin ediliyor. Bu rakam 0,1 milyar ton CO2 azaltımı anlamına geliyor.